Merhaba Ben Oğulcan , Sizlerle Yaşadığım %100 Gerçek Bir Astral Seyehat Deneyimimi Paylaşacağım Lütfen Paylaşırmısınız Şimdiden Teşekkürler..

Birgün İnternette Facebook , Twitter Vb. Sitelerde Canım Sıkıldı Ve Google Arama Butonuna " İlginç Hikayeler" Yazdım İlk 1-2 Hikayeyi Okuyunca İlgimi Çekti Konular Ve Bazı Kelimeleri Arastırmaya Başladım Bir Yazıda ""Astral Seyahat"" Kelimesi Çok Dikkatimi Çekti Bu Kelimeyi Yaklaşık 3.5 Ay Boyunca Çok Detaylı Bir Biçimde Araştırdım, Tahmin Ettiğinizden Daha Detaylı . Sonra Bunu 2014'ün 30 Aralık Gecesi Saat 03.58 De Uyumaya Çalısırken Yapmak Aklıma Geldi. Okuduğum Bilgilerden Yararlanarak Sırt Üstü Yattım Kendimi O Gün Arkadaşlarla Gittiğimiz Oyun Salonundaki ,Oynadığımız Oyunu Oynerken Hayal Etmeye Başladım Ve Buna Çok Yoğun Bir Şekilde Odaklandım Sonra Kulağıma Hafif Bir Çınlama Sesi Gelmeye Başladı Ayak Parmaklarım Hafif Karıncalanmaya Başladı Hafif Bir Esinti Hissettim. Korkmadım Çünkü Ters Bir Durumda Ne Yapmam Gerektiğini Ve Başka Kişilerin Deneyimlerini İyice Arastırmıstım. Daha Sonra Bu Oyun Salonundaki Yaşadığımız Olayı Düşünürken, Kendi İsteğim Olmadan Başımı Kaldırdım Sanki Biri Beni Ensemden Tutup Kaldırdı Doğru Söylemek Gerekirse Biraz Tırstım , Deneyimlerin Çogunda Kişi Arkasına Bakıp Bedenini Görüyordu . Bende Kafamı Cevirdim Arkaya Doğru Yani Yastığa Doğru İşte O Anda Gerçekten Tırsmıştım Kendimi Uyur Bir Vaziyette Bilincim Yerinde İken Dıştan Görüyordum Evet "Astral Seyehat" ' a Geçmiştim Aklıma İlk Olarak Sevgilimin Yanına Yani Onun Olduğu Daireye Gitmek Geldi Sonra Birden Onların Kapısının Önüne Işınlandım Sanki Tam Olarak Neydi Bilmiyorum Herşey Sanki Birebir Gerçekti Fakat Sanki Ayaklarım Yerde Değil di Uçuyormusum Gibi Bir His Vardı ; Kapıyı Açmak İstedim ama Acamadım Elim İçinden Geçiyordu Saka Gibiydi Kendimi Bir Hayalet Olarak Görüyordum Adeta Sonra Odalarda Gezinmeye Başladım Sevgilimin Annesi Ve Babası Yanlarında 2-3 Kişi İle Oturuyordu Misafirleri Vardı Anlaşılan Hepsini Çok Net Ve Gerçekmiş Gibi Görüyor Ve Konusmalarını Duyuyordum Hemde Çok Net Sonra Sevgilimin Olduğu Odaya Girdim Misafirlerinin Kızı İle Konusuyordu Yanlarına Gittim Misafir Kızın Adı Berfin'di Pc (Bilgisayar) Da Oturmuş Facebookta Berfinin Sevgilisi olan Serkana Bakıyorlardı Berfin Onu Ne Kadar Sevdiğini Anlatıyordu Sevgilim İse Bizden Bahsetti Bizde Birbirimizi Seviyoruz falan Gibi Seyler Dedi İşin Garibi Hala Uyanmamıştım ; Sevgilimin Annesi İçeri Girdiği Anda Titremeye Başladım Sanki Bir Televizyonun İçindeydim Yayın Bozuluyor Gibiydi Sonra Uyandım Hayatımda İlk Defa Bu Kadar Terlemiştim Herşeyi Çok Net Hatırlıyordum Bunları Unutmamak İçin Yatağımın Altındaki Günlüğün En Arka Sayfasına Not ettim Sabah Oldu Hiç Uyumadım saat 09.00 ' a Kadar Bekledim Sevgilimi Aradım Ve Saat 13.30 da Her Zaman Buluştuğumuz Cafede Beklemesini Onla Birşeyler Konusacağımı Söyledim Tamam Dedi Ve Kapattım Günlüğümü Çıkardım Ve Yazdığım Seylerin Olduğu Sayfayı Yırtıp Cebime Koydum Sevgilim Cafeye Dün Gece Rüyamda Gördüğüm Fakat Gerçek Hayatta Hiç Görmediğim Bir Kızla Geldi O Dün Gece Gördüğüm Berfindi Sevgilim Oturdu Neden Cagırdın Diye Sordu Kızla Beni Tanıstırmamıştı Bende Dün Gece Bir Rüya Gördüğümü Ve Birkaç Soru Soracağımı Söyledim O da Tamam Sor Dedi Bende onla Beraber Gelen Kızı kafamlar İşaret Ederek " Onun Adı Berfin ' Mi " Dedim İkiside Birbirlerine Bakıp Hafif Bir Tebessüm İle Sırıttılar Sen Nerden Biliyorsun Dediler Hiç İstifimi Bozmadan Beki Berfin Dedim Sevgilinin Adı Serkan Mı Dedim Bu Sefer Yüzlerindeki Hafif Şaşkınlıkla Karısmış Tebessüm Birden Korkulu Gözlere Döndü Ardından Dün Gece Saat 4 Gibi Hala Uyanıktınız Faceden Berfin Sana Sevgilisi Olan Serkanın Fotoğraflarını Gösterdi Ve Birbirlerini Çok Sevdiklerini Söyledii Değilmi dedim Ve Ekledim Sonra Sende Bizim Birbirimizi Ne Kadar Çok Sevdiğini Söyledin Değilmi Dedim Konusmuyorlardı Bana Sanki Canavar Mışım Gibi Bakıyorlardı Sonra Tüm Olayı Baştan Anlattım Ve Sonra Rahatladılar ama Bu Olanları Nasıl Bildiğimi Hala Anlamış Değillerdi.

Kısacası Astral Seyahat Dediğimiz Seyi Yapmayı Basardım Çok Olmadı 6 Gün Oldu; Bana Sormak İstediğiniz Birşey Varsa Facebook Arama Yerine "fantastic1903" Yazın Ve Ekleyin Unutmayın İnanmak Başarmanın Yarısıdır ....

facebooktan bi sayfadan alıntıdır.

Astral Seyahatin Mantığı

Astral Seyahat uykunun bilinçli yapılmış halidir. Uyumaktan teorik olarak hiç bir farkı yoktur. Bu yüzden geri dönememe gibi bir ihtimalde ortadan kalkar. Tıpkı her gece yatmadan önce ya yarın sabah uyanamazsam demediğimiz gibi astralde de geri dönemezsem diyemeyiz. Aslında her gece hepimiz astrali yapıyoruz ama bilinçsiz olduğumuz için hatırlamıyoruz.Amacımız bilinçli olarak yapmak ve yaşadığımız şeyleri hatırlamak.

Rüya, Lusid Rüya ve Astral Seyahat ayrımına da kısaca değinecek olursak, rüyanın oluşma sebebi aslında bizim tam olarak dinlenmemiz için bedenimizin bize yaptığı bir oyundur. İnsanlar uyumak zorundadırlar. Çünkü dinlenmeye ihtiyaçları vardır. Eğer uyumazsak psiklojimiz bozulur ve hastalanırız. Uyumadan önce yatağa uzanırız yorulduk deriz. Bazen yatağın içinde bir türlü uyuyamayız sağa döneriz sola döneriz ama uyuyamayız. Uyuyamamamızın sebebi bir şeyler düşünmemiz ve kafamıza bir şeylerin takılmasıdır aslında. Bilinçaltımızda o gün yaşadığımız şeylerin etkisi hala devam etmektedir. Beynimizde bizim aralıksız olarak uyuyabilmemiz biçin ve uykumuzun bölünmemesi için bize rüyalar gösterir. Bu rüyalar olmasa belki biz defalarca uyanabiliriz ve sağlıksız oluruz. Lusid rüyalar da standart rüyalardan farklı olarak bilinçaltımıza yerleşmiş olan o günkü düşüncelerimizin ya da son zamanlardaki yaşadıklarımızın diyelim rüyamızda adeta senaryolandırılmış halidir. Fakat bu senaryoyu siz yazmamışınızdır. Ama film sizin filminizdir bunu anlarsınız. Bunun sebebi beynin bağımsız olarak da bir düşünebilme kabiliyeti olmasıdır. Bu ince noktadan yola çıkarak şizofreni hastalığının mantığı bulunmuştur.Fight Club filmini bir çoğumuz izlemişizdir ve oradaki şizofrenik vaka tam olarak bizim lusid rüyalarımızda bize beynimizin yaptığı şeyin sürekli gerçekleşmesi durumudur. Lusid rüyalarda bu senaryoyu fark edip müdahale edebilirsek senaryoyu yönlendirebiliriz ve astral seyahate geçişi sağlayabiliriz.

Astral seyahate çıkabilmek için başka bir şeye odaklanmış olmak gerekmektedir. Tıpkı beynimizin bizi gece uyumadan önce uyanmayalım diye rüyaya odaklandırması gibi. Bunu sağlayabilmenin en güzel yolu da sırt üstü bir pozisyonda yatağa uzandığımızda gözlerimizi kapattığımızda bir hayal kurmamız ve beynimizin bize az sonra uyduracak olduğu senaryonun yazarlığını beynimize kaptırmamamız olabilir. Uzandık, gözlerimizi kapattık ama uyumuyoruz hatta uykumuzda yok belki de yeni uyandık. İnsan beyni sırt üstü yatınca ve gözlerimizi kapatınca bizim uyuyacağımızı düşünür ve rüyaya hazırlar kendini. Halbuki bizim uykumuz yoktur. Onu aslında bir nevi kandırırız.

Bu esnada alakasız şeyler düşünürsek başka şeylere odaklanırsak örneğin yaz gelmiş deniz kenarındayız tatildeyiz eğleniyoruz .. gibi yani senaryoyu biz yazarsak beynimiz yerine ruhun kontrolünü biz ele geçiriyoruz ve karnımızda bir gıdıklanma dürtüsüyle çıkış gerçekleşiyor.

Şu an birçoğunuzun sırt üstü uzandığında saatlerce beklediğini biliyorum. Olmuyor işte diyorsunuz. Olmaz çünkü istemeden de olsa düşünüyorsunuz. Düşündüğünüz anda ruhunuz sinir sisteminizin çalışması için gerekli olan enerjiyi (elektrik gibi düşünün) tedarik etmek için bedenin içine geri döner. Ruhun bedenden ayrılması için sinir sistemi faaliyetlerinizi otonom hale yani minimuma (sadece iç organların çalıştığı) hale getirmelisiniz. Böylece kordondan geçebilecek kadar minimum enerjiyle ayrılabilirsiniz.
Fotoğraf: Astral Seyahatin Mantığı

Astral Seyahat uykunun bilinçli yapılmış halidir. Uyumaktan teorik olarak hiç bir farkı yoktur. Bu yüzden geri dönememe gibi bir ihtimalde ortadan kalkar. Tıpkı her gece yatmadan önce ya yarın sabah uyanamazsam demediğimiz gibi astralde de geri dönemezsem diyemeyiz. Aslında her gece hepimiz astrali yapıyoruz ama bilinçsiz olduğumuz için hatırlamıyoruz.Amacımız bilinçli olarak yapmak ve yaşadığımız şeyleri hatırlamak.

Rüya, Lusid Rüya ve Astral Seyahat ayrımına da kısaca değinecek olursak, rüyanın oluşma sebebi aslında bizim tam olarak dinlenmemiz için bedenimizin bize yaptığı bir oyundur. İnsanlar uyumak zorundadırlar. Çünkü dinlenmeye ihtiyaçları vardır. Eğer uyumazsak psiklojimiz bozulur ve hastalanırız. Uyumadan önce yatağa uzanırız yorulduk deriz. Bazen yatağın içinde bir türlü uyuyamayız sağa döneriz sola döneriz ama uyuyamayız. Uyuyamamamızın sebebi bir şeyler düşünmemiz ve kafamıza bir şeylerin takılmasıdır aslında. Bilinçaltımızda o gün yaşadığımız şeylerin etkisi hala devam etmektedir. Beynimizde bizim aralıksız olarak uyuyabilmemiz biçin ve uykumuzun bölünmemesi için bize rüyalar gösterir. Bu rüyalar olmasa belki biz defalarca uyanabiliriz ve sağlıksız oluruz. Lusid rüyalar da standart rüyalardan farklı olarak bilinçaltımıza yerleşmiş olan o günkü düşüncelerimizin ya da son zamanlardaki yaşadıklarımızın diyelim rüyamızda adeta senaryolandırılmış halidir. Fakat bu senaryoyu siz yazmamışınızdır. Ama film sizin filminizdir bunu anlarsınız. Bunun sebebi beynin bağımsız olarak da bir düşünebilme kabiliyeti olmasıdır. Bu ince noktadan yola çıkarak şizofreni hastalığının mantığı bulunmuştur.Fight Club filmini bir çoğumuz izlemişizdir ve oradaki şizofrenik vaka tam olarak bizim lusid rüyalarımızda bize beynimizin yaptığı şeyin sürekli gerçekleşmesi durumudur. Lusid rüyalarda bu senaryoyu fark edip müdahale edebilirsek senaryoyu yönlendirebiliriz ve astral seyahate geçişi sağlayabiliriz.

Astral seyahate çıkabilmek için başka bir şeye odaklanmış olmak gerekmektedir. Tıpkı beynimizin bizi gece uyumadan önce uyanmayalım diye rüyaya odaklandırması gibi. Bunu sağlayabilmenin en güzel yolu da sırt üstü bir pozisyonda yatağa uzandığımızda gözlerimizi kapattığımızda bir hayal kurmamız ve beynimizin bize az sonra uyduracak olduğu senaryonun yazarlığını beynimize kaptırmamamız olabilir. Uzandık, gözlerimizi kapattık ama uyumuyoruz hatta uykumuzda yok belki de yeni uyandık. İnsan beyni sırt üstü yatınca ve gözlerimizi kapatınca bizim uyuyacağımızı düşünür ve rüyaya hazırlar kendini. Halbuki bizim uykumuz yoktur. Onu aslında bir nevi kandırırız.

Bu esnada alakasız şeyler düşünürsek başka şeylere odaklanırsak örneğin yaz gelmiş deniz kenarındayız tatildeyiz eğleniyoruz .. gibi yani senaryoyu biz yazarsak beynimiz yerine ruhun kontrolünü biz ele geçiriyoruz ve karnımızda bir gıdıklanma dürtüsüyle çıkış gerçekleşiyor.

Şu an birçoğunuzun sırt üstü uzandığında saatlerce beklediğini biliyorum. Olmuyor işte diyorsunuz. Olmaz çünkü istemeden de olsa düşünüyorsunuz. Düşündüğünüz anda ruhunuz sinir sisteminizin çalışması için gerekli olan enerjiyi (elektrik gibi düşünün) tedarik etmek için bedenin içine geri döner. Ruhun bedenden ayrılması için sinir sistemi faaliyetlerinizi otonom hale yani minimuma (sadece iç organların çalıştığı) hale getirmelisiniz. Böylece kordondan geçebilecek kadar minimum enerjiyle ayrılabilirsiniz.